Eski zamanlarda;
Kervan halinde yolculuklar ve göçler sırasında yiyecek olarak kullanılmak üzere ( veya ölecek develerin kesilmesiyle) kesilen deve etleri tuzlanarak heybeler içinde etin kanın akması için at eyerlerinin altına yükleniyordu.
Yolculuk sırasında at eyerinin üstündeki yükün veya oturan kişinin ağırlığıyla etin kanının iyice akması ve tuz ile olgunlaşması sağlanıyordu.
Bu et pastırma ürününün temelini oluşturmuştur.
Daha sonraki Anadolu kültürlerinde bu ürün dana ve sığır etinin tuzlanarak denklerde sıkıştırılması ile üretilmeye başlanmıştır. Denklerde tuzun etkisiyle kanı akan et, daha sonraki aşamada açık havada asılarak bekletilip olgunlaştırılıyordu. Bu eti dış etkenlerden ve oksitlenmeden korumak için çeşitli baharatlardan yapılan çemenle kaplanması bugünkü pastırma ürünün ortaya getirmiştir.