İlk olarak 1939 yılında Apikoğlu ilanları gazetelerde görülmeye başladı. İlanda ürünlerin halis dana
etinden yapıldığının belirtilmesi önemliydi; ancak ürünlerin ne kadar yayıldığını ve daha bu yıllardan
taklit edildiğini gösteren not dikkat çekiciydi: “Bütün bakkallarda satılır. Taklitlerinden sakınınız.”
Gazete ilanlarında firmanın bir “halefi ve (ismini kullanma hakkı olan) şubesi” olmadığı sık sık
vurgulanıyor, bazen de sırf bunu belirtmek üzere ilan veriliyordu. İlan metinlerinde müşterilerin ürün
alırken kimi zaman markaya, kimi zaman isimlere, kimi zaman da marka içindeki güneşe dikkat
etmeleri isteniyordu. Bunun yanı sıra marka değerini artırmaya ve bir alışkanlık yaratmaya yönelik
reklamlar da vardı.
1955 sonrasında A. ve H. Apikoğlu Kardeşler Kollektif Şirketi’ne ait ilanlar gazetelerde daha sık ve
düzenli görülmeye başladı. Firmanın kullanmaya başladığı yeni teknolojiler de yeni ürünler de
buradan halka duyuruldu. Müjdelerle duyurulan kavurma ve son sistemlerle üretimine başlanan
salamların tanıtımında hep ilanlara başvuruldu.
Birçok kalem ustası illa da Apikoğlu diyordu. İstanbul’da Yaşama Sanatı’nda Haluk Dursun, adım adım
Galata’yı anlatan İlhan Berk bunlar arasındaydı. Musa Anter, biraz nükteyle Kayseri’den çıkan üç
önemli adam arasında Apikoğlu’nu sayıyor, Orhan Pamuk çocukluğunda zihnine kazınanları sıralarken
onun adını da ekliyordu. Gerçekten 60’lı 70’li yıllarda kısa bir İstanbul turu yapan biri Apikoğlu adıyla
sıkça karşılaşırdı. Sinema ve tiyatro salonlarından Taksim, Eminönü gibi meydanlarda kullandığı
reklam ve panolara kadar firma pek çok tanıtım yöntemiyle şehrin görsel hafızasında yer etmişti. Üç
Apikoğlu etiketi karşılığında hediye çekilişine katılma hakkı verilen promosyon çalışmaları ile büyük
halk ozanı Âşık Veysel’in radyo saatleri beraber duyurulmuştu.
Geçmişte gazetelerde kullanılan ilanlar ve reklamlarımızdan bir kısmını da aşağıda sizlerle paylaşmak istedik.